11/12/2006

006

Eski güzelmidir bilmiyorum; ama şu ihtiyarların halleri, tavırları, eskiye bakışları, kovboy ve tarihi filmlere hayranlıkları; başka bir dünyada yaşamışlar gibi. ------------------------------------------------------------------------------------------------------

Keloğlan bir kahramanmıdır. Bu soru bunu çizmeme vesile oldu. Kahraman olduğunu pek düşünmüyorum.
Keloğlan ve Karazinek fikri de buradan çıktı. kahramanlık yapmayan piyasadaki üç kağıdı dalavereyi sağdece kendine yontan bir eleman. Barbarı dövdürmek işin karmaşasını braz daha bulandırdı.
--------------------------------------------------------------------------------------


bir dönem savaşçı kadınlar çizmek cazip geliyordu. gençliğinde verdiği birşey. bir savaşçı yanına kondurduğum kedi gillerden birşey hala baktıkça bitireyim şunu diyorum zamana bıraktım.

--------------------------------------------------------------------------

Poseidon diğer tanrıların dışında kalmıştır benim için. 1997 yapım yılı hala biryerlerde bitmeyi bekliyor.
ekolin ile haşır neşir olduğum zamanlardı. braz bilgisayarda üzerinde oynadım sonraları. oturmayan bir tarafları var. daha sonra daha büyük yağlı boya çalışmak istiyorum.
------------------------------------------------------------------
limoon benim eleman.
Nerden çıktı? çizrken çıktı hatta iki üç tane öyküsü var. Karedeki gibi kısa kısa 3-4 saniye animasyon düşünmüştüm. rafta bekliyorlar.


-----------------------------------------------------------

Bir yayın evi için hazırladığım bir etkinlikti. Basit bir kaç şey işlerini görücekti ancak işten okadar sıkılmıştım ki çalışmayı eğlenceli bir hale getirmenin yolunu bulmalıydım. netice basit ama sevimli karakterler çıktı.
----------------------------------------------------

Ünlü öykü; kartal ile tilki. (Aesop) Ezoptan
yayın evi karar veremedi yada tarzımı soğuk buldu. bunlarda bana kaldı. Özellikle böyle bir tarz seçtim. öyküler ölümle, ihanetle, nefretle biten olaylar zinciri ile dolu olması yaş gurubunu belirlememde braz zorladı açıkçası. ancak çıkan işten ben memnun kaldım.

(tarz olarak kolaj. teknoloji manyağı değilim netekim adamlar pohotoshop diye bir program yapmışlar bu işleri çok kolaylaştırıyor. )

Bir kartalla bir tilki arkadaş olmuşlar.
Kartal demiş ki: - Tilki kardeş, birbirimize yakın oturalım da arkadaşlığımız ilerlesin. Bunun üzerine kartal uçmuş. Bir ağacın tepesine yuva kurmuş. Orada yavruları olmuş. Tilki de ağacın dibindeki çalılıklara yuva kurmuş. Bir süre sonra tilkinin de yavruları olmuş. Bir gün tilki yiyecek aramaya çıkmış. Kartalın da karnı açmış. Bir şey bulamayınca tilkinin yuvasına gidip yavrularını kapmış. Sonra da yemiş. Tilki dönüp de yavrularını göremeyince işi anlamış. Ama ne yapsın? "Uçan kartalı yakalayıp öcümü alamam ki" demiş. Başlamış ağlamaya. Aradan çok geçmemiş. Ormanda avcılar oturmuşlar, et pişiriyorlarmış. Kartal hemen oraya inmiş. Pişen etlerden bir parçayı kapıp yuvasına götürmüş. O gün çok rüzgar esiyormuş. Etin içindeki bir kıvılcım parlamış. Ateş yuvayı sarmış. Kartal yavruları çok küçükmüş. Uçmadıklarından yanıp yere düşmüşler. Tilki gelmiş; ana kartalın gözü önünde yavruları birer birer yemiş. Sonra da kartala bakarak "Sen de benim yavrularımı yedin. Kötülük eden kötülük bulur" demiş.

EZOP bunu çocuklar için yazmamış. bu ortada. çocuk seviyesine indirgemekte anlamsız bence. çocuk edebiyatı denen şeyin ne olduğu veya nasıl algılandığı daha önemli. Çocuk okuduğu herşeyi anlaya bilir. Onun algısını kısıtlamak ve şekillendirmek haksızlık. Bu öyküden yola çıkarsak. adaletin karşılığın olduğunu söylerken hayatın aslında adaletsiz olduğunu unutmamalı.


---------------------------------------------------









Hiç yorum yok: